"Terapi fayda sağlamıyor" mu?

Psikoterapi, kişinin içsel sürecine yapılan bir yolculuktur. Klinik uygulama ve literatüre baktığımızda kişiler farklı nedenlerle terapiye başvurmaktadır. Bazı kişiler kendini tanımak için terapiye başvururken, bazı kişiler depresyon, kaygı gibi patolojik problemlerden kaynaklı başvurmaktadır. Başvuru sebebi ne olursa olsun terapide danışanın isteğine, yaşadığı probleme ve uzmanın değerlendirmesine göre bir terapi sonu hedefi bulunmaktadır. Terapi seanslarında hedefe erişmek ve seanslardan olabildiğince verim alabilmek için uyulması gereken bir takım önemli unsurlar vardır.

Bunlardan ilki seanslarınıza vaktinde gitmektir.  Seanslarınıza vaktinde gitmek, sizin için ayrılan sürenin tamamını uzmanınızla birlikte en verimli şekilde kullanmanız anlamına gelir. Seansınıza geç gittiğinizde, terapistiniz planlanan saatte seansınızı sonlandıracaktır. Bu da seans sürenizi verimli kullanmamanıza neden olacaktır.  *Seansın vaktinde bitmesi terapistinizin bir sonraki seanslarının aksamaması için önemlidir.

Seanslara düzenli katılım sağlamak; diğer unsurlardan biridir. Seanslara düzenli katılım sağlamak psikoterapi sürecinde aldığınız verimi üst düzeye çıkartacaktır. Seans sıklığı, uzmanınızın değerlendirmesi sonucu ve sizin de fikrinizi alarak oluşacaktır. Belirlenen seans aralığından daha fazla seans arasını açmak sürecinizde engelleyici bir faktör oluşturabilir. Psikoterapi sürecinin başında seans aralarının fazla açılması ya da seansa uzun süre ara vermek, seans içerisinde terapistinizle yaptığınız çalışmaları unutmanıza neden olabilir. Eğer seansınıza gidemeyecek kadar bitkin, kaygılı ya da huzursuz hissediyorsanız, terapistinize durumunuzu bildirmeniz son derece önemlidir.

Seanslar arası pratiklere özen göstermek… Seanslarda danışanlarımla, bir sonraki seansa kadar düşünmek veya uygulamak için konular belirleriz. Bu, danışanlarımın seans içerisinde öğrenilen beceriyi gündelik hayatlarına aktarmaları anlamına gelir. Bu sayede, danışanlar sadece seans içerisinde değil; seans arasında da aktif olurlar. Amaç danışanların kendi kendisinin terapisti olmalarını öğretmektir. Danışanlar, terapi sürecinde öğrendiği bilgileri alet çantasına ekler ve kendi kendinin terapisti olma becerisini kazanmış olur.

Seanslara aktif katılım sağlamak... Seanslara aktif katılım sağlamak seans içerisinde terapistinizle iş birliği içinde (iki araştırmacı olarak) hedefinize yönelik birlikte çalışmanız anlamına gelir. Geçmiş yaşantı ve şu anki yaşantınıza dair bilgiler vermek, seans içerisinde aktif rol almak süreciniz için önemli bir faktördür. Çevrenizdeki kişilere aktarmakta güçlük çektiğiniz durumları terapistinize aktarabilirsiniz çünkü uzman psikologlar yaşadığınız süreçler ile ilgili mesleki yeterliliğe sahip kişilerdir. Terapilerde kendinizi açtıkça psikoloğunuzun size doğru sorular sorma şansı artacaktır. Bununla birlikte terapiden aldığınız verim de artacaktır.

Ayrıca, seanslarınızın işe yaramayacağını ya da yaramadığını düşünüyorsanız bunu terapistinizle paylaşmanız son derece önemlidir. Bu sayede bir tıkanıklık varsa terapistinizle birlikte tıkanıklığı çözümleyebilirsiniz. Ya da terapistinizle tıkanıklığı çözümleyemeyeceğinize karar verdiyseniz terapiyi sonlandırabilirsiniz. Duygularınızı ve düşüncelerinizi terapistinizle paylaştığınızda, süreciniz için en verimli şekilde çalışma fırsatı yakalarsınız.

Psikoterapiden fayda görmeniz için işin büyük kısmı aslında sizdedir. Gerçek bir değişim istiyorsanız yolun karşısına terapistinizle geçebilirsiniz. Eğer yolun karşısına geçemediğiniz için problem yaşıyorsanız da bu durumu direkt terapistinizle paylaşmalısınız. Ayrıca unutmayın ki, terapistinizin eğitimlerini belgeleyen diplomaları ve sertifikaları görmeyi talep etmek sizin hasta haklarınız arasındadır. 

Klinik Psikolog İpek Keskin